27 Nisan 2021 Salı

Hollanda Kralı yüksek yargı üyelerini atıyor diyerek, taraflı yargıyı normalleştiren Mehmet Sarı’ya efsane cevap

Yargı bağımsızlığı tartışmalarında Türkiye'deki hukuk sistemini Avrupa'dan örnekler vererek savunmaya çalışan Mehmet Sarı, İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz'ın verdiği cevap karşısında neye uğradığını şaşırdı.




Artı49’da yer alan habere göre yargı bağımsızlığının tartışıldığı programda TÜRKAD Başkanı Mehmet Sarı, Avrupa’da bazı ülkelerde yüksek yargı mensuplarının bir kişi tarafından atandığını savunarak “Hollanda’da Hollanda kralı atama yapıyor” deyince İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz’dan sert cevap geldi.

Poyraz, Sarı’ya “Hollanda’da hangi tarikatlar var? Hangi cemaatler var? O tarikat ve cemaatlerin yargıda kaç kontenjanı var? Şimdi Hollanda’da bunlar varsa o zaman ben bu örneğinizi çok mantıklı bulurum. Ama bunlar yoksa Türkiye’yi çözümlerken İngiltere’dir, Fransa’dır, Hollanda’dır buraları bırakalım. Bu topraklarla ilgili konuşurken bu topraklardan örnek veriniz” dedi.

Hollanda Kralı örneğini veren Mehmet Sarı bu sözlere cevap veremeyince Uğur Poyraz’a “Kesinlikle, şüphesiz” ifadeleriyle hak verdi.

Yarkadaş da Hollanda Kralı örneğini veren Mehmet Sarı’ya “ülkede denetim mekanizmalarının nasıl işlediğini niye anlatmıyorsun” diyerek cevap verdi.

1 Nisan 2021 Perşembe

Güzellik merkezindeki doktor balıklar.


Sivas’ın Kangal başta egzama, mantar ve sedef olmak üzere çeşitli cilt hastalıkları ile yaraların iyileştirilmesinde kullanılan, yurt dışına çıkarılmaları yasak olmasına rağmen gizlice kaçırılarak şu anda bazı ülkelerde de yetiştirilmeye başlanan doktor balıklar, şimdi de güzelliğin hizmetinde kullanılmaya başlandı.

İzmit’te yeni açılan bir güzellik merkezinde hazırlanan el ve ayakların sokulduğu özel havuzlu koltukta doktor balıklar kadınların el ve ayaklarındaki istenmeyen deri ve kabukları temizleyip ‘masaj’ yapıyor.

Diyetisyen Ercan Kaplan, “Bu balıkların manikür pedikür yapma özellikleri var. Ölü dereyi temizleme özellikleri var. Aynı zamanda mantar tedavisinde kullanılıyor. Sedef, egzema ve belli rahatsızlıklarda tedavici edici özelliği olan balıklar. Zaten Kangal’daki kaplıcanın özelliğini herkes biliyor. Fakat biz bu balıkları yurt dışından getirmek zorunda kaldık. Kangal’dan dışarı çıkışı yasaktı. Bunlar yurt dışında üretilmişti. Özel bir suyu var. İnsanlar başta biraz çekiniyor. ‘El, ayağımı balıkların içine nasıl sokacağım’ diyorlar. Fakat girdikten sonrada çıkmak istemiyorlar. Balıkların aynı zamanda dolaşımı düzenleyici özelliği olduğu için ayaktaki laktik asitin uzaklaşması ve ayaklarınızın dinlenmesine yardımcı oluyor. Her zaman da bilindiği üzere ayaklarda akapunktur noktaları var. Ayaklardaki akapunktur noktalarını uyararak rahatlamayı sağlıyor. 20 dakikanın bitiminde hastalarımız çıkmak istemiyorlar. ‘Bir 10 dakika uyumama müsade edin öyle çıkayım’ diyorlar.”

Doktor balıklara ilk kez masaj yaptıran Aslı Zan, ilk girdiğinde yadırgadığını daha sonra kendisini çok iyi hissetmeye başladığını, balıkların kendisine masaj yaptıkları duygusuna kapıldığını belirterek, “Gün sonu kesinlikle kullanılmalı diye düşünüyorum. Özellikle çalışan kişiler için harika bir duygu. Manikür pedikür yapma gibi özelliği de var. Herkese tavsiye ediyorum” dedi.

DHA

Yüksek tansiyonu nasıl önleriz?



Tansiyon ölçerken bunlara dikkat edin!

Dünyada yaklaşık olarak 1,5 milyar kişi bu rahatsızlıkla baş ederken, ülkemizde ise hipertansiyonu olan hasta sayısı neredeyse 15 milyonu buluyor.

Aslında hipertansiyon tedavi edilebilir, hatta önlenebilir bir hastalık.  Dünya Sağlık Örgütü bu konuya dikkat çekmek amacı ile bu yıl Dünya Sağlık Günü olan 7 Nisan’ı “hipertansiyon” konusuna ayırdı. 7 Nisan’ın ana teması  “KAN BASINCINIZI KONTROL EDİN!”olarak seçildi.  Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat yüksek tansiyonla mücadelenin yollarını ve tansiyon ölçerken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Kan basıncını kontrol etmek için 2 konu çok önemlidir:

Kan basıncını ölçtürmek ve doğru ölçmek:  Hipertansiyon erken dönemde belirti vermediği için kan basıncını ölçtürmeden tanı koymak mümkün değildir. Ülkemizde kan basıncı yüksek 2 kişiden biri hastalığının farkında değildir. Doğru tanı koymak için kan basıncı doğru ölçülmelidir.  

Yüksek kan basıncını düşürmek: Tuz alınımının kısıtlanması, fazla kiloların verilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması yani egzersiz, sigaranın bırakılması ve aşırı alkolün önlenmesi gibi yaşam düzeni değişiklikleri kan basıncını düşürür. Bunların yetersiz olduğu durumlarda ilaç kullanılır.  Yaşam düzeni değişiklikleri ile hastaların bir kısmının ilaç kullanmasına gerek kalmayabilir.

Kan Basıncı Ölçülürken Yapılması Gerekenler

- Oturun.
- Dinlenin.
- Konuşmayın.
- Sırtınızı arkaya dayayın.
- Kolunuzu destekleyin.
- Ayaklarınızı yere düz basın.
- Kol ve kalp aynı hizada olmalı.

Hipertansiyonla Gelen Hastalıklara Dikkat

Hastaların yüzde 5-10’unda ise hipertansiyon başka bir hastalığa bağlıdır. Hipertansiyona yol açan hastalıkların önemli kısmı böbrek kaynaklıdır. Hormonal hastalıklar ise önemli diğer bir grubu oluşturmaktadır. Bu hastalıkların önemli bir kısmının tedavi edilebilir nitelikte olması, hastalıkların tedavisi ile de hipertansiyonun kalıcı tedavisinin mümkün olması her hastanın hipertansiyona yol açan hastalıklar açısından değerlendirilmesini zorunlu kılar.

İş Yaşantısı ve Tansiyon

Uzun çalışma saatleri, masa başı çalışma düzeni ve düzensiz beslenme tansiyonu olumsuz etkiler. Bunlara ilaveten çalışma hayatının stresi de göz önüne alındığında çalışanlar hipertansiyon ve hipertansiyona bağlı sorunlar için risk altındadırlar. Zamanın kısıtlı olması kişileri daha az hareket etmesine olanak tanır. İş yemekleri ve uzun süren toplantılar beslenme düzenini daha da bozar. Kişinin kendisine zaman ayıramaması tedavinin de aksamasına neden olabilir. Hipertansiyon tedavisi üç aşamadan oluşuyor; hipertansiyona yol açan hastalığın tedavi edilmesi, ilaç uygulaması, yaşam düzeninde değişikliğe gitmek. Tuz alınımının kısıtlanması, fazla kiloların verilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sigara ve alkolün belli düzeyde tutulması başlıca yaşam düzeni değişiklikleridir.
Kan basıncını düşürmek ne yapmak gerekiyor?

- Tuzun azaltın.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Fazla kiloların verin.
- Sigarayı bırakın.
- Alkolün sınırlandırın.
- Gerekirse ilaç kullanın.

İncecik bir bel için evde ne yapmalı?


Her gün aynı saatte uyuyan ve uyanan kişilerin  vücudundaki yağ oranının daha az olduğu belirlendi. 

American Journal of Health Promotion dergisinde yayımlanan  araştırma, kilo vermek isteyen ancak sporla arası olmayan kişilere yeni bir  seçenek sundu.

Araştırma, uyuma ve uyanma saatleri düzenli kişilerin, düzensiz uyku  alışkanlığı olanlardan daha ince olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya 17-26 yaşındaki 300'den fazla kadın katıldı.

Hafta boyunca uyuma ve uyanma saatleri 90 dakikadan fazla değişen  kadınların vücudundaki yağ oranının, 60 dakikanın altında değişenlerinkinden daha  fazla olduğu görüldü.

Araştırmacılar, gece 6,5 saatten az ya da 8,5 saatten fazla  uyuyanların da vücudundaki yağ oranının daha fazla olduğunu belirtti.

Bilim adamları, uyku kalitesinin bozulmasının iştahla ilgili  hormonları etkileyerek vücuttaki yağ oranının artmasına yol açtığını vurguladı. (Milliyet)

Nar kabuğundaki mucize.


Nar kabuğu mucizesi

Tacıyla adeta meyvelerin kralı olan nar, her derde deva bir ilaç. Hem de her yönüyle..

Tacıyla adeta meyvelerin kralı olan nar, her derde deva bir ilaçtır. Nar bağışıklık sistemini güçlendirerek, bizleri başta kanser olmak üzere pek çok hastalıktan da korumaktadır. İçerdiği flovanoidler, vitaminler, polifenoller, antosiyaninler, taninler vasıtasıyla kolesterol ve şekeri de dengeleyen nar kalp ve damar sağlığımızı koruduğu gibi, kanser hücrelerinin de gelişmesini çok önemli oranda engellemektedir.

Mucizevi bir şifa kaynağı olan nar kabuk, zar, çekirdek ve sudan oluşmaktadır.

Nar suyunun genel damar sağlığını, özellikle de kalbi koruduğu, damar tıkanıklıklarını geriletme ve tansiyon düşürücü etkileri herkes tarafından bilinmektedir. İnsanlar narı, suyunu içerek tüketmektedir. Narın içindeki zarlar ile yendiğinde mide ülserini iyileştirdiği ise pek az kişi tarafından biliniyor. Yine son günlerde pek çok firmanın satışa sunduğu nar çekirdeği yağı,çok değerli punicic acid içermektedir. Nar çekirdeği yağı özellikle cildimizde kırışıklıkları ve yaşlanmayı gidermekte, saçlarımızda canlılık ve saç çıkarıcı etkileri nedeniyle ilaç endüstrisi tarafından önemli miktarda kullanılmaktadır.



''Nar kabuğu,suyundan daha fazla değerlidir''

Nar suyu bir ilaç gibi sağlığımız için faydalıdır, ancak kabuğu suyundan daha fazla değerlidir. Nar kabuğu içinde bulunan ellagik asit, başta meme kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini hem önleyici hem de iyileştirici faydalar sağlamaktadır. Nar kabuğundaki flavanoitler, fenolik bileşikler ve antioksidantlar suyundan çok daha fazla miktardadır. Nar kabuğunda bulunan ellagik asit antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde anti-kanser özelliğini göstermiştir. Ellagik asit P53 geninin kanser hücrelerince yok edilmesini engellemektedir. Ellagik asit kansere neden olan moleküllere bağlanarak onları çok önemli bir oranda etkisizleştirmektedir.

''Sıkılan narın kabukları asla atılmamalı''

Gölgede veya 40-50 dereceyi geçmeyecek ortamlarda kurutarak, ufaladığımız nar kabuklarını serin bir yerde saklayalım. Daha sonra 100 gram kaynamış suya, 2 gram nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyunu hemen her gün çay olarak tüketelim. Böylece başta kanser, kalp ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok hastalıktan kendimizi korumuş olacağız. Genelde tüm meyvelerde olduğu gibi narın da en değerli yeri kabuğudur. Bir ilaç gibi içtiğimiz nar suyundan arta kalan kabukları da asla atmayalım ve başta kanser, şeker ve kalp olmak üzere hemen hemen tüm hastalıklardan korunalım. (Özlem Özdemir - Beslenme ve Diyetetik Uzmanı)

Evde doğal Elma sirkesi nasıl yapılır.


Bugün size benim yeni favorimden bahsedeceğim. Hatırlarsanız yazın evde kendi bitki yağımı kendim yaptığımdan bahsetmiştim. Bugünlerde ise favorim sirke yapımları. Herşey birkaç ay önce, sirke ile ilgili bir yazıda Prof. Dr. Ayten Altıntaş’tan ,satın aldığımız sirkelerin fabrikalarda içine asetik asit dökülerek birkaç saat içinde yapıldığını ve sağlığa çok zararlı olduğunu öğrenmemle başladı. Sonra ev sirkesinin hem çok lezzetli hem de her derde derman olduğunu öğrenince kolları sıvadım tabi. Evde sirke yapımlarına başladım. İlk denemem elma ve portakal sirkeleri oldu, ardından limon sirkesi yaptım ve gayet başarılı oldular. Nar sirkesini ise beceremedim, rengi muhteşemdi, fakat küflendi ve çöpe gitti ne yazıkki. Birşeyi yanlış yaptım galiba. Aslında olsaydı gıda boyası yerine tatlı ve pastalarda denenebilecek müthiş bir renge sahipti. Yapay gıda boyası yerine nar sirkesi bir alternatif olabilir kesinlikle doğal ve zararsız.

 Eskiden köylerde büyük toprak varillerde yapılırmış sirkeler. Daha sonra ne olduysa bu adetlerimizden kopuvermişiz. Şehre yerleşme ve fabrikasyon sirkelerin çıkması biz de “nasıl olsa hazırı var” düşüncesini oluşturmuş. Ve sirkeyle olan bağlarımız kopmuş. Sanayinin de sınır tanımayan herşeyi ucuza imal etme mantığı bizi sağlımızdan etmiş. Fabrikalarda 2 saat içinde, içerisine asetik asit eklenerek oluşturulan berrak sıvıya “sirke” demeye dilim varmıyor. Doğal sirke zaten o kadar asitli de olmuyor. Doğal sirkenin lezzetini bilmediğimiz için o sirke sanarak aldığımız şey bize güzel geliyor. Haydi hep birlikte evde sirke yapmaya. Elma sirkesini ben elmanın sadece dış kabuk ve çekirdek kısımlarından yaptım. Zaten şehrin ortasında bütün elmadan sirke yapmak hayal. Bir ton para verip aldığımız meyveyi yeyip, kalan kısımlarından sirke yaptım.

Aslında köy yerinde yazın ağaçlar meyve dolu. Yere düşüp çürüyorlar. İşte onlar tam sirke yapmalık. Gelelim zararsız, ucuz, temiz ve doğal elma sirkesinin yapımına: evde elma sirkesi Elinizdeki elma kabuk ve çekirdek kısımlarını bir cam kavanoza doldurun. Üzerine 1/4 elma, 3/4′ü içme suyu olacak şekilde su doldurun. Eğer keskin seviyorsanız elmaların üzerine kadar su doldurun. Kavanoza elinizde varsa bir kaşık elma sirkesi ya da bal ekleyin. İlk yaptığım zaman bal eklemiştim. Sonrakilerde ben bal eklemedim. Bu işlem sirkenin mayalanmasını kolaylaştırıyor. Eklenmese de oluyor. Kavanozu güneş görmeyen biryerde ağzı açık, tülbent bağlı şekilde saklayın. Ya da benim yaptığım gibi kavanozun tepesine bir kumaş kese ve lastik geçirip hem ağzının açıkta kalmasını hem de karanlıkta kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde elmaların 15-20 günde çürümesi sağlanır. Bu süre içinde yine elma ekleyebilirsiniz. Elmalar suda iyice çürüyüp yumuşadıktan sonra, bu karışımı tülbentten süzün ve elma cüruflarını çöpe atın. İçerisine 2-3 nohut, bir parça ekmek, biraz kalın tuz atarak sirke kavanozunun kapağını kapatın. Kapatırken sirkeye bir isim verin, mesela Ayşe. Kapağı kapatırken “adını Ayşe verdim 40 gün sonra seni çağıracağım” diyerek sirkenizi kurun. (Bu isim verme işlemini kayınvalidemden öğrendim.) Kırk gün sonra ise sirkenizi ismiyle çağırarak açabilirsiniz. Tabi sirkenin üzerinden ne kadar zaman geçerse o kadar lezzetli ve değerli olduğunu söyler eskilerimiz. elma sirkesi İkinci olarak ise portakal sirkesini denedim. Ne duymuş ne de görmüşlüğüm vardır. Sırf soyduğum portakal kabukları çöpe gitmesin diye yaptım sirkesini. Yani ben uydurdum diyebilirim. Kötü olursa yemeklerde kullanmasam bile temizlik için kullanırım diye düşündüm. Gerçekten hiçbirşeyi çöpe atmamak lazım. Portakal ve limon sirkesini de tıpkı elma sirkesi gibi kabuklarından yaptım. Gelelim elma sirkesinin kullanım alanı, fayda ve şifalarına. Birçoğu kendi tecrübe ettiklerimdir: Elma sirkesini hem bakterileri hem virüsleri hem de mantarları öldürmek için kullanabilirsiniz.

 Elma sirkesi çok iyi bir koku giderici ve dezenfekte edicidir. Koku gidermek istediğiniz yerlerde rahatça kullanabilirsiniz. Ayrıca mutfak bezlerinin dezenfeksiyonunda da kullanabilirsiniz. Elma sirkesini çamaşır makinesinde yumuşatıcı gözünde kullanıyorum. Hem çamaşırları yumuşatıyor hem de deterjanın zararlı koku ve etkilerini azaltıyor. Ayrıca düşük sıcaklıklarda yıkanan çamaşırlarda koku problemi olmuyor. Bir diğer şey ise çamaşırlardaki lekeleri çıkardığını hayretle gözlemledim. 3-4 sene önceden kalma bir lekeyi çıkardığını farkettim. Bulaşık makinesinde parlatıcı gözünde elma sirkesi kullanıyorum. Diğer parlatıcılar yapay olup durulanmadıkları için direkt midemize iniyor. Çoluk çocuğunuza parlatıcı yedirmek istemezsiniz değil mi? Güneş yanıkları, sinek ısırıkları gibi kaşıntılı durumlarda elma sirkesini bir pamuğa damlatın ve kızarık yere uygulayın. Acısını alıp kaşıntıyı geçirecektir. Elma sirkesi ile suyu karıştırarak camlarınızı temizleyin. En pahalı deterjanlara taş çıkardığını hayretle gözlemleyeceksiniz. Ayrıca elma sirkesi halınıza aniden birşey döküldüğünde harika bir temzileyicidir. Lekelenen yeri bol sirkeli bezle silin, lekeden eser kalmayacaktır. Karbonat ve elma sirkesi ile (yada portakal sirkesi de olabilir) lavaboları ovduğumda ışıl ışıl parladığını ve kirlenmenin geciktiğini gözlemledim. Elma sirkesi ile dişler fırçaladığında ağızda müthiş bir ferahlık oluyor ve dişleri beyazlatıyor.

 Elma sirkesi ve soda karışımı çok iyi bir cilt temizleyicisi. Sivilceler için de çok faydalı bir karışım. Elma sirkesinin topuk dikenine iyi geldiğini pekçok kaynaktan okudum. Bunun için yapmanız gereken topuk dikenini sürekli sirkeyle temas ettirmek. Bir beze sirke dökerek ayağa bağlamak ve ayağı sirkeli suda bekletmek çok faydalı. Saçlarınızın kepeksiz olması ve ışıldaması için elma sirkesini kullanabilirsiniz. Elma sirkesini ayrıca hazım problemleri, sinüs enfeksiyonları, saç dökülmesi, kilo vermek için, reflü, gut, artrit, sistit, mantar enfeksiyonu, yüksek tansiyon, menopoz sıkıntıları, siğil, ayak-vücut kokusu, zona, uçuk, varisler, uykuya dalmada güçlük,yorgunluk ve kolestrolde güvenle kullanabilirsiniz. Kanser, şeker hastalığı ve kemik erimesinden korunmak için de elma sirkesinden faydalanabilirsiniz. Tabi sağlıkla ilgili olan kısımlarda kesinlikle hazır sirke kullanmayın. Çünkü faydadan çok zarar getirecektir. Sirke hakkında son birşey de elma sirkesinde çeşitli bitkileri bekleterek, bitki sirkeleri yapabilirsiniz. Mesela size iyi gelen şifalı bir bitkiyi yaptığınız elma sirkesinde 20 gün-1 ay kadar bekletin. Böylece elma sirkesinin şifasını iki katına çıkarmış olursunuz. Mesela adaçayı menopoz sıkıntılarında çok önemli bir bitkidir. Adaçayı sirkesini yaparak salatalarınıza ve yemeklerinize kullanıp sıhhatli bir yaşam sürdürebilirseniz. İlaç kullanmadan, yan etki görmeden..